Günümüzde ergenlikten yaşlılığa kadar her yaş grubunda bel ve boyun ağrıları, baş ağrısı ve migren görülebilmektedir. Ve gün geçtikçe görülme sıklığı ve kitlesi artan bu problemlerde ilaç tedavilerinin sınırlı etkileri vardır ve yetersiz kalmaktadır. Bu sebeple birtakım tamamlayıcı tedavilere yönelmekteyiz.u tedavilerden birisi olan kraniyosakral terapi, bahsettiğimiz bel, boyun, baş ağrıları, migren şikayetleri ve bunlarla bağlantılı görülen strese bağlı psikolojik, zihinsel problemler için kullanılabilir.
Kafatası ile kuyruk sokumu arasında uygulanan invazif (damar yolu ile bağlantılı) olmayan, fasyal palpasyon teknikleri kullanılır. Bu palpasyon tanı ve tedavi için, vücutta nazik ve yumuşak bir şekilde hasta üzerinde uygulanması anlamına gelir. Belirli bölgelerde kraniyal ritim kontrol edilerek hafif basınçlar oluşturulur. Yumuşak dokunun, kasların rahatlamasıyla ve kemiklerdeki hareketlilikle beraber vücudun kendi kendini iyileştirmesi durumu beklenir. Vücuttaki aşırı fizyolojik uyarılmayı azaltmayı ve parasempatik moda geçirmeyi amaçlar.
Bu tedavi uygulanmadan önce, geçmişe yönelik patolojiler iyice araştırılmalıdır ve standart tedavilerin sonuç vermediği durumlarda yeni bir tedavi seçeneği olarak kullanılabilir. Etkileri son araştırmalara göre uzun vadeli sonuç vermektedir.
https://bmcmusculoskeletdisord.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12891-019-3017-y